7 Mayıs 2021 Cuma



Zümrüdü Anka (Simurg) Efsanesi

 

Simurg Efsanesi olarak da bilinen efsanenin başaktörü Anka kuşu, Kaf Dağı’nda yaşadığına inanılan bir kuş. En büyük özelliği ömrünün sonunda yuvasını ve kendisini yakarak yeni bir kuş olarak küllerinden doğması. Bu sebeple yeniden doğuşun ve dirilişin bir simgesi. Üzerinde mitolojik varlıkların yaşadığı ve ab-ı hayat (yaşam suyu) barındıran Kaf Dağı’nda yaşayan Simurg, güzellik, bereket ve gücün sembolü. Simurg, her ağacın tohumunu barındıran ve Tuba adı verilen bir ağaçta yaşıyor.

Kuşların hükümdarı Simurg Anka, bilge bir kuş. Kuşlar, Simurg’un sözüne inanarak kendilerini kurtaracağına inanırmış. Olumsuz bir durum ortaya çıktığında veya işler ters gittiğinde başvurdukları adres Simurg’muş. Simurg gelince huzursuzluk ve haksızlıklar sona erer, mazlumlar hakkını alır, suçlular cezalandırılır ve etrafa mutluluk saçılırmış.

Bir süre sonra Zümrüdü Anka ortadan kaybolmuş. Uzun süre görülmemiş. Haksızlık ve hukuksuzluklar artmış, yalancılar ve hırsızlar hayatı zindan etmiş. Simurg’a haber gönderilmiş; ancak gelmemiş. Bunun üzerine kuşlar böyle bir kuş olmadığını düşünmeye başlamışlar. Bir gün uzak bir ülkede kuşlar Simurg’un tüyünden bir parça bulmuş. Bunun üzerine bütün dünyadaki kuşlar toplanarak Simurg’un varlığına inanmış ve ondan yardım istemeye karar vermişler. Ancak Simurg, etekleri bulutların üstündeki Kaf Dağı’nın tepesinde yaşıyormuş. Oraya ulaşmak için yedi dipsiz ve tükenmez vadiyi aşmak gerekiyormuş. Vadiler; istek (nefs), aşk, marifet (cehalet), istiğna (inançsızlık), tevhid (yalnızlık), hayret (dedikodu) ve yokluk (ben) vadileriymiş.

Kuşlar bir cesaretle hep birlikte Kaf Dağı’na gitmeye karar vermişler ve göğe doğru uçmuşlar. Bazı kuşlar yorularak düşmüş. Kuşlar arasında ilk olarak bülbül, güle olan aşkını öne sürerek geri dönmüş. Bülbülün arkasından papağan güzel tüylerini bahane etmiş ve evine dönmüş. Kartal yükseklerdeki krallığını, baykuş yıkıntılarını bahane ederken yolculuğa çıkan kuşların sayısı giderek azalmış. Kaf Dağı’na sadece 30 kuş ulaşabilmiş ve bir sürprizle karşılaşmışlar. Burada anlamışlar ki aslında Simurg veya Zümrüdü Anka, “otuz kuş” demekmiş. Yani her bir kuş bir Simurg’muş. Bu yedi vadiyi geçebilen kuşlar, bilge, mükemmel ve kurtarıcı kuş özelliğine sahip olurmuş.

Başka bir deyişle; nefsine hakim olan, körü körüne aşık olmayan, düşünen ve başaracağına inanan, birlikte hareket etmeyi ve istişareyi bilen, yalnızlığı istemeyen, dedikodudan uzak yaşayan, benliğini ve egosunu aşabilen kuşlar Simurg makamına yükselirmiş yani küllerinden yeniden doğarmış. Hülasa; Simurg olmadıkça kafeslerinizden ve tüneklerinizden kurtulamazsınız!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Ares Savaş Tanrısı Ares; Yunan mitolojisinde Olympos’taki on iki büyük tanrıdan biridir. Daha sonraları Romalılar’ın Savaş Tanrısı Mars il...