Ares Savaş Tanrısı
Ares; Yunan mitolojisinde Olympos’taki on iki büyük tanrıdan
biridir. Daha sonraları Romalılar’ın Savaş Tanrısı Mars ile aynı olarak
görülmeye başlanmıştır. Yunanlılar’ın nazarında Ares savaş, şiddet, gözü kapalı
cesaret tanrısıydı. Sembolleri, cirit ve kılıç başta olmak üzere, meşale,
köpek, atmacaydı. Halk muhayyelesi onun etrafında kötülük unsuru taşıyan bir
sürü tanrı daha görüyordu. Bunların arasında Agon (döğüş), Eris (nifak), Deimos
ile Phebos (dehşet ve korku), Enyo ile Keres (kanlı olaylar tanrıları) bulunur.
Efsaneye göre Ares, Tanrılar Tanrısı Zeus ile Evlilik
Tanrıçası Hera’nın oğullarıydı. Bilhassa Herakles ve Athena’nın düşmanıydı.
Kavgalarının gürültüsü bütün Olympos’u kaplardı. Bir gün Ares’i Aloades devleri
kıskıvrak bağladılar, Ares’i Hermes kurtardı.
Ares’in en iyi anlaştığı tanrıça Aphrodite idi. Aralarındaki
bu münasebet bir aşk masalının doğmasına sebep olmuştur: İki aşığın Hephaestos
(Vulcanus) tarafından nasıl yakalandıkları, bir ağacın içine hapsedilerek
ölümsüzlerin önünde nasıl kepaze edildikleri Omiros’un «Odysseus»un da uzun
uzun anlatılır. «İlliada» da ise Ares sadece döğüş ve şiddet tanrısı olarak ele
alınmıştır: Athena, ya da Athena’nın korudukları tarafından sık sık yenilgiye
uğratıldığı görülür.
Ares Eski Yunanistan’da halk tarafından pek fazla
tutulmamıştı. Ares üzerine kurulan efsanelerin merkezi Trakya’dır, sonradan bu
efsaneler Beotia’ya yayılmıştır. Ares’in Thebai’de bir tapınağı vardı. Öteki
tapınakları Lakonia, Armenia ve Terezena’da idi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder